Yükleniyor...

Akciğerler tüm kanın bir tür filtre edildiği ilginç bir dolaşım sistemine sahip organlarımızdır. Kalbin her atışında tüm vücudumuza pompalanan kan miktarı kadar kan, akciğerlere pompalanmaktadır. Kanı vücudumuza kalbin sol tarafı pompalarken, akciğerlere de sağ tarafı pompalar. Bu sebeple, doğal olarak bilmediğimiz belki pek çok başka sebeple de, dolaşıma katılan tümör hücreleri akciğer dokusundan geçerken akciğer dokusuna yerleşip, orada çoğalmaya başlarlar. Zaten metastaz tümör hücrelerinin kan yoluyla başka organlara yayılıp orada çoğalmasına verilen addır. Bu sebeple pek çok tümör tipinde akciğer metastazı görülür. İlginç olan nokta şudur; kan ile dolaşan bu hücreler vücudumuzun diğer organlarına da gitmiş, oralarda da yerleşmiş olabilirler. Bu teorik doğruluk pratik yaşamdaki gözlemlerle tam paralellik göstermez. Önemli bir oranda oluşturan olgularda kan ile dolaşan hücreler sadece akciğerde yerleşir ve başka bir organda bulunmaz. Cerrahi açıdan metastazektomi yapılmasının mantığı buradadır. Hastalık bulunduğu yerde kontrol edilirken akciğer metastazlarının çıkartılması tedavide önemli bir rol oynar.

Tarihçesine baktığımızda eski yıllardan beri metastazektomi ameliyatları yapılagelmektedir. Hatta değerli hocalarımızdan Tarık Minkari'nin 1960'lı yıllarda bu konuda yayını olduğunu biliyorum. Benim bilmediğim başka değerli hocalarımızın da bu konuda çalışmaları olabilir. Bugünkü anlamda metastazektomi elbette o yıllarda yapıldığı gibi yapılmıyor. Artık daha çok bu işlemin hastanın yararına nasıl ve ne zaman yapılacağı üzerinden konuya yaklaşıyoruz. Bu hastalar genellikle hastalıklarıyla ilgili çeşitli tedaviler altındadır ve işlem hem psikolojik, hem bedensel olarak süreçten etkilenen hastalara yapılır. İşlemin riskini en aza indirmek ve yararını en yukarıya çıkarmak için onkologlarla yakın ilişki içinde bu işlemler planlanır.

Bu işlemlerin hangi hastada ne zaman faydalı olabileceğine dair son derece önemli ve sonraki yıllara referans olacak çalışmanın sonuçları 1997 yılında yayınlandı. Çalışma 1991 yılında planlanmış, 18 merkez katılımıyla gerçekleştirilmiş ve yayın için hazırlandığında 5206 tane hasta çalışmaya kaydedilmişti. O yıllarda çalıştığım Londra'daki hastane bu 18 merkezden biriydi. Dahası, yazının ilk ismi olan U. Pastorino ile aynı klinikte çalışmaktaydım. Pastorino ve Goldstraw'un en çok yaptığı işlem metastazektomi idi ve dünyanın her yerinden kliniğe hasta yağıyordu. Saatlerce hatta bazı hastalarda defalarca özene bezene işlemler yapıyorlar hastaların üzerine neredeyse titriyorlardı. Sayısız kere, aldıkları risklere, inatla, sabırla ve hiç vazgeçmeden çaba sarf etmelerine, saatlerce ameliyatta kalmalarına tanıklık ettim. Ameliyatlarına asiste ettim, bazılarını izledim. Aradan yıllar geçti. O günleri düşündüğümde görüyorum ki, bugün bile bilimsel düzeyleri ve meslek ahlakları önünde yerlere kadar eğilmeye hazırım.

Cerrahi yöntemlerin hemen hepsi bu işlemler için kullanılabilir. Tek veya sınırlı sayıda metastaz için kapalı yöntemler uygundur. Bu işlemler aynı seansta iki taraflı uygulanabilir. Ayrıca orta hatta yapılan bir kesi ile her iki akciğerdeki metastazlar tek seansta çıkartılabilir. Metastaz sayısı arttıkça akciğerlerin el ile dokunarak muayenesi yapılması gerekir. O zaman kaçınılmaz olarak işlem açık cerrahi ile yapılır. Burada göğüs cerrahisine düşen görev hasta yararına olacak bir işlemi tüm riskleriyle kabul etmek, riskleri en aza indirerek işlemi yapmak ve sorunsuz bir şekilde hastanın onkoloji kliniğine dönmesini sağlamaktır. Hasta yararına olan bir girişim söz konusu olduğunda cerrahi olanakların sonuna kadar zorlanması gerekir. İşte burada gelinen sınır da cerrahi kliniğinin düzeyini belirler.

Sevgili dostum Güven Olgaç ile birlikte bir hastamızın sağ akciğerinden 48, sol akciğerinden 41 metastaz çıkarttık. İşlemi orta hattan kesi ile yaptık ve işlem 7 saat sürdü. Bu hastamızın işlem sonrası birinci aydaki akciğer grafisi görülmekte. Sağ akciğer alt lobda dikiş yerlerine bağlı fibrotik çekintiler birkaç içinde daha azalacaktır.

Londra günlerinden 20 yıl geçtikten sonra ne değişti diye soran olursa cevabım 2 şeyin daha iyi olduğu şeklinde olacaktır. Birincisi, artık kapalı ameliyatlar bize çok daha hızlı ve güvenli işlem yapma olanağı tanıdı. İkincisi, anestezi ve yoğun bakım desteği ile artık daha çok sayıda metastazı tek seansta ameliyat etmekten çekinmiyoruz. Her iki akciğer üzerinde aynı anda işlem yapmış olmak bizi eski kadar sıkıntıya sokmuyor.